Albümdeki Eserler
You Broke My Soul But
Harmony
Golden Heart
Between the Lines
Early Eastern Sunrise
Moon and Shadow
The Sea is the Soul
Gubara (Cloud)
Seagulls of Istanbul
Pieces
Albüm ile ilgili diğer bilgiler
ASENA AKAN. Müzisyen, Besteci, Söz Yazarı. İstanbul doğumlu Asena Akan müziğe 5 yaşında İstanbul Belediye Konservatuvarında klasik keman eğitimi ile başladı. İstanbul Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Bölümü Lisans ve Yüksek Lisans diplomalarına sahip olan Akan, İstanbul Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü’nde Fidan Kasımova’nın öğrencisi oldu. Mezuniyeti ardından caz müziğine olan tutkusu nedeniyle Randy Esen, Donovan Mixon ve Aydın Esen ile caz vokal ve teori çalışmaları yaptı. 2000 yılından günümüze bir çok konser veren Akan rock, soul, flamenko, bossanova ve caz dahil birçok stilde deneyim kazandı.
2013 yılında söz ve müzikleri kendisine ait 9 şarkıdan oluşan ilk albümü , “İstanbul’un İzleri” ‘Z Yapım’ Kalan Müzik tarafından yayınlandı. İkinci albümü ‘Golden Heart’ yine Z/Kalan etiketiyle Kasım 2016’da yayınlanacak olan Akan, beste ve sahne çalışmalarının yanı sıra vokal koçluğu yapmakta; Istanbul Modern ve Bilgi Üniversitesi’nde yaratıcı müzik atölyeleri düzenlemektedir.
‘Golden Heart’ ise yine söz ve müzikleri bana ait olan ancak bu kez İngilizce sözlü 11 şarkıdan oluşan bir albüm. Bu albümde, ilkinden farklı olarak, müzikle ilgili birikimimi daha evrensel duygularla buluşturup müzikal bir ifadeye dönüştürmeyi hedefledim. Farklı müzik formlarını ‘caz’ın bütünleyen çatısı altında bir araya getirirken, tarzlar arasındaki geçişleri olabildiğince esneterek, melodinin ön planda olduğu bir müzik üretmeye çalıştım. Yüksek enerjisi, kaotik yapısı, özgün ritmi ve doğulu gizemi ile İstanbul benim için her zaman ilham verici bir şehir. ‘Golden Heart’ta yaşadığım yere, yani evime ait duyguları; mekanların, dokuların ve ‘an’ların özünü içinde barındıran, sinematik etkili bir sound ile yansıtmaya gayret ettim. Çok önemsediğim “kitap ya da film etkisi” yaratacak süreklilik ve bütünlük hissini sağlamak amacıyla bestelerin birbirleriyle güçlü bir bağ içinde olmalarına özen gösterdim. Bu nedenle tıpkı İstanbul’un farklı bölgeleri, kültürleri barındıran yapısında olduğu gibi; şarkılar sakin ve yumuşak tınılardan daha dinamik ve sert yapılı olanlara doğru çeşitlilik gösterirken, her birinin arasında tematik, melodik veya ritmik bağlar kurmaya dikkat ettim.
‘Golden Heart’ta teknik hakimiyetlerini, yaratıcı ve güçlü yorumları ile birleştiren zengin bir müzisyen kadrosuyla çalıştım. Müziğime sadece enstrümanlarıyla değil, kalpleriyle dahil oldukları süreçte, birlikte müziğin doğasındaki organik ve güçlü ruhu ortaya çıkarmaya gayret ettik. Beste düzenlemelerinde piyano, kontrbas ve davul yapısı üzerine nefesli sazların yanında çello ve vibrafon da kullanarak müzikte derinlik, genişlik gibi çok boyutluluk hissini güçlendirmek istedik. Şarkı söylerken sesimi nadiren yükselttiğim, onun yerine duygularımı çoğu kez fısıltılarla ve nefesle ifade ettiğim bir enstrüman gibi davranmayı tercih ediyorum. ‘Golden Heart’ta da bu tavrımı daha net ortaya koymaya, başka bir deyişle, müziğim aracılığıyla kendime özgü bir dil yaratmaya çalıştım. Müzik, daima kendimi en iyi ifade edebildiğime inandığım araç oldu. Bir müzisyen olarak temel amacım birikim ve felsefemi, şiirsel bir dilde, pozitif titreşimlerle dinleyicinin zihnine ve kalbine ulaştırmak. ‘Golden Heart’ albümüyle müzikal ve sözel olarak, içinde bulunduğumuz ‘an’ ile çocukluğumuzdan getirdiğimiz ‘altın kalbimizi’ buluşturma noktasında kendimden bir parça sunmak istedim. Dinleyicilerin de müziğimde kendilerinden bir parça bulmalarını dilerim.
Yorum Gönder